Yok yanlış okumadınız! Bilhassa ‘kafası’ yazdım.
“Örümcek kafalı” deseydim herkes bunu; geri düşünceli, yenilikleri kolay kabul etmeyen (kimse) olarak kolayca algılayabilecekti. Ama benim meramım bu değil ki! Örümceğin pratikte kafasının nasıl çalıştığını (.anladık şimdi bazılarınızın yahu küçücük hayvana neler de vehmediyorsun! ‘Genetik kodları’ neyi emrediyorsa onu yapıyor dediğini duyuyor gibiyim) hatırlasanıza.
Hadi bakalım! “örümcek kafası”nın ardından bir de ‘genetik kodlar’ çıktı.
Türkiye‘de kafalar öyle çalıştığı için desem!
Tamam!
Merakınızı giderelim o zaman.
Örümcekler besin zincirinin en üstünde olmasalar da yaşamlarını devam ettirebilmek için en özgün avlanma tarzını uygularlar; tuzak kurup pusuda bekleme.
Akp; “Yıllar boyu kendini ifade edememiş sistem tarafından ötekileştirilip şeytanlaştırılmış tüm toplum kesimlerinden de destek alarak seçim(ler)i kazandı. ”
http://blog.radikal.com.tr/turkiye-gundemi/fakir-ama-onurlu-genc-73314
12 yıldır da bu koltukta oturuyor.
Ancak bunu tarihsel bir fırsat olarak görüp, tüm toplumsal kesimlerin hak ve özgürlüklerini garanti altına alacak bir tutum izlemek yerine, konsolide ettiği oy potansiyelinin “yaşam tercihlerini” kendi kafasındaki toplum modelini gerçekleştirme aracı olarak kullanmayı seçti.
Başlangıçta ortaklaşarak destek aldığı birçok toplumsal grubu bu toplumun eşit vatandaşları haline getirme çabasına girmedi, hatta tam da tersini yaptı.
12 Eylül Anayasasının antidemokratik; Siyasi Partiler Yasası, seçim barajı, sendikal haklar ve örgütlenme önündeki engeller, MGK ve YÖK gibi Cunta artıklarının kaldırılmasında istekli olmadı.
Hani demiştik ya; “Dünün hak ihlaline uğramış bugünün mağrurları Alternatif Osmanlı Paradigması’yla Yeni Türkiye’yi kuracaklarını sanıyorlarsa bu üstenci bakış için onlara bir şey hatırlatılmalı; bir zamanlar Türk filmlerinin unutulmaz karakteri “fakir ama onurlu genci”…Ama Osmanlı’da da oyun bitmez…Ayrıca malumaliniz Osmanlı’da düello geleneği yoktur onun yerine pusu kurma alışkanlığı gelişmiştir!”
http://blog.radikal.com.tr/turkiye-gundemi/fakir-ama-onurlu-genc-73314
Ama bu işin bir de diyeti vardır, tuzağına düşürüp yemeği beklediğin avlarla beraber yem olmak gibi!
Bazılarımız Marksist literatürü lise döneminde okuduk ama eminim ki hepimiz Ömer Seyfettin’in “Diyet” hikayesini ilkokuldan beri biliriz! Diyet borcu olanlar(a) gün gelir gereğini yapar veyahut yaptırırlar.